Salı, Mart 30, 2010

allegro

ilk önce her yer karanlıktı,
ve ben korkmuyordum, ve ben gördüğüm rüyanın içinde olduğumu farketsem de, müzik durmuyor kulaklarımdaydı..

hiç kimsenin hareket etmediğini düşünün, öylece durduğunu, nefes almadıklarını,
başlarda yalnız kalacağımı hiç düşünmemiş, tıpkı bir süper kahraman gibi,
tek canlı, hareket eden, soluyan, hissedenin ben olduğuna şükrediyordum.
huzur her yerimi kaplamış benimle birlikte yürüyordu.
koştum ikna olmak için, tek olduğumu iyice kabullenmek için,
durmadım, hem de hiç, nasıl yorulmadığım aynı zamanda rüyanın içinde olduğumun bir kanıtıydı,
ama ben tek canlıydım, ve hareket ediyor, ve soluyor, ve utanmadan hissediyordum bütün şehri.
insanların hareketsizliği ilk önce rahatsız etmemişti beni,
gittim bir markete girdim, kocaman bir alışveriş sepetini kapıp son sürat çarptım önüme gelen raflara, gökten dokunulmamış çikolatalar yağıyordu, şekerler yerlere düşüyor, kimse aldır(a)mıyordu, ve her şeyden önce, bir viski kaptım raftan, kucakladım, kaçtım ordan.
hissettiğim haz genel geçer bişeydi, doymamıştım.
yürüdüm hareket etmeyen insan vari şeylerin arasından, gölgelerine bastım,
ve bütün bunlar yaşanırken, anın hiç bir yerinde susmamıştı müzik..

yalnız değildim,ben ve müzik..
hiç hem de hiç kesilmiyorduk.

sonra düşünmeye koyulmuşum, büyük bir düşüş yaşadım bir an,
"nerdeyim ben" dedim, hiç utanmadan, öylece solurken..

ve bir mart günüydü, hava olması gerekenden sıcak, tüy gibi bi rüzgar vardı ensemde,
tek hisseden bendim, sordum tekrar içimden, içimin yüzüne şöyle bi bakıp ;
"yeter, olacakları biliyorum, tek başına bırakma beni, çıkar beni burdan.."

kontrolsüz bir şekilde rüya görüyorsanız, "uyanmaya çalışma" kararı verdiğinizde,
işiniz çok zordur, şartlı bir şekilde tahliye edilemezsiniz ordan,
direnmeyi seçerek, hapsolmuşsunuzdur aslında..

ve ben bunu bile bile çıkmak istedim ordan,
elimdeki viski şişesini fırlattım olanca gücümle,
abur cuburlarımı döktüm arkamdan,
düzelttim sakallarımı,
sanki yürürken ateşler çıkıyordu ayak izlerimden,
hiç utanmadan işte, kendimi zora soktuğumu bile bile hissediyordum bunları.

-kalk şimdi..

büyük bir irkilmeyle kalktım birden,
başucumdaki bilgisayarda tekrara aldığım bir parça vardı,
ayılmıştım, ama hala benimle birlikte çalıyordu durmadan, tekrar tekrar.
kapatmayı göze bile alamadım o an,
tekrar yumdum gözlerimi,
tekrar oraya dönmek için sımsıkı hem de..

bear mccreary - one year later..

1 comments:

Buket dedi ki...

gökten dokunulmamış çikolatalar yağıyordu ha sonunda,ama sen aldırmayıp bir viski kapıyorsun,sonunda olacağı bu:D
(müziği inanılmaz sevdim.)